İbrahim Kanbur
Köşe Yazarı
İbrahim Kanbur
 

Bayramın Sosyalleşmeye Etkisi

Modern şehirleşme olgusu, yaşam tarzlarımızı değiştirdiği kadar toplumsal ilişkilerimizi ve kültürel alışkanlıklarımızı da derinden dönüştürdü. Büyük kentlerde hızla artan toplu konut projeleri, bireylerin yaşam biçimlerini şekillendiren yeni bir sosyal zemin oluşturdu. Apartman daireleri, site yaşantısı, güvenlikli konut kompleksleri gibi tanımlarla gündelik hayatımıza giren bu yapılaşma, beraberinde hem bir yalnızlaşmayı hem de yeni bir birlikte yaşama kültürünü ortaya çıkardı. Bu yeni yaşam biçiminin içinde, geçmişten günümüze uzanan bazı değerlerin nasıl evrildiğini görmek mümkün. Bu bağlamda dini bayramların toplu konut alanlarında kutlanma biçimi, hem nostaljik bir arayışın hem de modern yaşamın kısıtlayıcı çerçevesi içinde gelişen yeni sosyal pratiklerin yansıması haline geldi. Mahalle Kültüründen Site Yaşamına... Eskiden mahalle aralarında kurulan bayram sofraları, ev ziyaretleri, kapı kapı dolaşan çocukların neşesi ve karşılıklı ikram kültürü, geleneksel Türk toplumunun dini bayramlara yüklediği derin anlamı taşırdı. Komşular birbirinin hem bayramını hem de acısını bilir, evlerin kapıları ardına kadar açık olurdu. Fakat bu kültür, giderek kapalı kapılar ardına çekilen, özel güvenlikli alanlarda yaşayan bireyler için ulaşılması zor bir hatıraya dönüştü. Toplu konutlarda yaşayan bireyler arasında tanışıklığın sınırlı olması, bayramlaşma pratiklerinin yeniden tanımlanmasına neden oldu. Site içinde oluşturulan WhatsApp gruplarından yapılan bayram kutlamaları, toplu mesajlar ya da asansörde tesadüfen karşılaşılan komşuya edilen kısa bir "Bayramınız kutlu olsun" ile sınırlı kalan etkileşimler, samimiyetin yerini formaliteye bıraktı. Ancak bu dönüşüm, her zaman bir yozlaşma anlamına gelmez. Çünkü birçok site ve konut projesinde, site yönetimleri ya da gönüllü sakinler tarafından organize edilen bayramlaşma etkinlikleri, çocuklar için düzenlenen bayram şenlikleri ya da ortak alanlarda gerçekleştirilen kahvaltı organizasyonları, dini bayramların kolektif hafızada canlı kalmasını sağlar. Bu etkinlikler, aynı zamanda toplu konutlarda yaşayan bireyler arasında sosyal bağların güçlenmesine de katkı sunar. Bayramlar, Anonim Toplulukları Tanıdık Yüzlere Dönüştürür! Toplu konutlar, yapısı gereği anonim yaşam alanlarıdır. Aynı apartmanda yaşayan insanlar, birbirlerinin isimlerini bile bilmeden yıllar geçirebilir. Ancak bayramlar, bu anonimliği kırmak için eşsiz bir fırsat sunar. Kapıların çalındığı, ikramların paylaşıldığı, küçük sohbetlerin başladığı bu özel günler, toplu konutun içindeki yalnız bireyleri topluluk hissine yaklaştırır. Özellikle çocuklar için düzenlenen şeker toplama turları, site yaşamının eski mahalle kültüründen devşirdiği önemli bir unsur haline geldi. Bu etkinlikler hem çocuklara bayramın neşesini aşılamakta hem de aileler arasında samimi ilişkilerin kurulmasına vesile olmaktadır. Göç, Kültürel Çeşitlilik ve Bayram Kutlamalarının Yeni Yüzü Toplu konut projeleri, sadece farklı sosyoekonomik sınıfları değil, aynı zamanda farklı kültürel kökenleri de bir araya getirir. Anadolu’nun dört bir yanından gelen ailelerin İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde aynı site içinde yaşaması, dini bayramların kutlanma biçimini daha çeşitli ve zengin kılar. Örneğin, Doğu Anadolu'dan gelen bir ailenin bayram sabahı yaptığı kahvaltı ritüeli ile Trakya'dan gelen bir başka ailenin tatlı ikram geleneği, aynı apartmanın farklı katlarında yaşatılabilir. Bu durum, toplu konutlarda kültürel çeşitlilik içinde bir bayram kutlaması pratiği oluşmasına neden olur. Ancak bu çeşitlilik aynı zamanda bazı kültürel çekinceleri de beraberinde getirir. Özellikle seküler yaşam tarzına daha yakın bireylerin dini bayramlara mesafeli durması ya da farklı mezhep pratiklerinin bir arada yaşaması, saygı ve hassasiyet temelli bir bayramlaşma kültürü oluşturmayı gerekli kılar. Sessizleşen Bayramlar mı, Dönüşen Bayramlar mı? Elbette, geçmişin bayram coşkusuyla bugünün site yaşantısı arasında fark var. Ama bu farkı sadece olumsuz bir değişim olarak görmek yerine, dönüşen bir kültür olarak değerlendirmek daha sağlıklı olur. Çünkü toplu konutlar, bireylerin birbirinden tamamen koptuğu değil, aksine yeni bir komşuluk ve topluluk anlayışının filizlendiği alanlar olabilir. Bu bağlamda, toplu konut sakinlerine ve site yönetimlerine düşen görev büyüktür. Bayram günlerinin pasif biçimde kutlandığı, bireylerin sadece aile içi ilişkilerle sınırlı kaldığı bir anlayış yerine; ortak yaşam alanlarının aktif olarak kullanıldığı, çocukların, yaşlıların ve gençlerin bir araya geldiği sosyal organizasyonlar teşvik edilmelidir. Yeni Hayatın İçinde Eski Bayramlar Dini bayramlar, sadece birer tatil değil; aynı zamanda toplumsal bağların güçlendiği, değerlerin hatırlandığı, ortak bir kimliğin yeniden üretildiği günlerdir. Toplu konut yaşamı ise bu bayramların yeniden tanımlanması gereken ama aynı zamanda büyük potansiyel barındıran yeni sahnelerdir. Bugün, bir apartmanın X katındaki komşunun çaldığı kapı, belki de gelecekte kurulacak sağlam bir dostluğun, bir mahalle ruhunun ilk adımı olabilir. Ve belki de sessizleştiğini düşündüğümüz bayramlar, sadece şekil değiştirerek başka bir biçimde yeniden doğar. Kurban Bayramınız kutlu olsun.
Ekleme Tarihi: 05 June 2025 - Thursday
İbrahim Kanbur

Bayramın Sosyalleşmeye Etkisi

Modern şehirleşme olgusu, yaşam tarzlarımızı değiştirdiği kadar toplumsal ilişkilerimizi ve kültürel alışkanlıklarımızı da derinden dönüştürdü. Büyük kentlerde hızla artan toplu konut projeleri, bireylerin yaşam biçimlerini şekillendiren yeni bir sosyal zemin oluşturdu.

Apartman daireleri, site yaşantısı, güvenlikli konut kompleksleri gibi tanımlarla gündelik hayatımıza giren bu yapılaşma, beraberinde hem bir yalnızlaşmayı hem de yeni bir birlikte yaşama kültürünü ortaya çıkardı.

Bu yeni yaşam biçiminin içinde, geçmişten günümüze uzanan bazı değerlerin nasıl evrildiğini görmek mümkün. Bu bağlamda dini bayramların toplu konut alanlarında kutlanma biçimi, hem nostaljik bir arayışın hem de modern yaşamın kısıtlayıcı çerçevesi içinde gelişen yeni sosyal pratiklerin yansıması haline geldi.

Mahalle Kültüründen Site Yaşamına...

Eskiden mahalle aralarında kurulan bayram sofraları, ev ziyaretleri, kapı kapı dolaşan çocukların neşesi ve karşılıklı ikram kültürü, geleneksel Türk toplumunun dini bayramlara yüklediği derin anlamı taşırdı. Komşular birbirinin hem bayramını hem de acısını bilir, evlerin kapıları ardına kadar açık olurdu. Fakat bu kültür, giderek kapalı kapılar ardına çekilen, özel güvenlikli alanlarda yaşayan bireyler için ulaşılması zor bir hatıraya dönüştü.

Toplu konutlarda yaşayan bireyler arasında tanışıklığın sınırlı olması, bayramlaşma pratiklerinin yeniden tanımlanmasına neden oldu. Site içinde oluşturulan WhatsApp gruplarından yapılan bayram kutlamaları, toplu mesajlar ya da asansörde tesadüfen karşılaşılan komşuya edilen kısa bir "Bayramınız kutlu olsun" ile sınırlı kalan etkileşimler, samimiyetin yerini formaliteye bıraktı.

Ancak bu dönüşüm, her zaman bir yozlaşma anlamına gelmez. Çünkü birçok site ve konut projesinde, site yönetimleri ya da gönüllü sakinler tarafından organize edilen bayramlaşma etkinlikleri, çocuklar için düzenlenen bayram şenlikleri ya da ortak alanlarda gerçekleştirilen kahvaltı organizasyonları, dini bayramların kolektif hafızada canlı kalmasını sağlar. Bu etkinlikler, aynı zamanda toplu konutlarda yaşayan bireyler arasında sosyal bağların güçlenmesine de katkı sunar.

Bayramlar, Anonim Toplulukları Tanıdık Yüzlere Dönüştürür!

Toplu konutlar, yapısı gereği anonim yaşam alanlarıdır. Aynı apartmanda yaşayan insanlar, birbirlerinin isimlerini bile bilmeden yıllar geçirebilir. Ancak bayramlar, bu anonimliği kırmak için eşsiz bir fırsat sunar. Kapıların çalındığı, ikramların paylaşıldığı, küçük sohbetlerin başladığı bu özel günler, toplu konutun içindeki yalnız bireyleri topluluk hissine yaklaştırır.

Özellikle çocuklar için düzenlenen şeker toplama turları, site yaşamının eski mahalle kültüründen devşirdiği önemli bir unsur haline geldi. Bu etkinlikler hem çocuklara bayramın neşesini aşılamakta hem de aileler arasında samimi ilişkilerin kurulmasına vesile olmaktadır.

Göç, Kültürel Çeşitlilik ve Bayram Kutlamalarının Yeni Yüzü

Toplu konut projeleri, sadece farklı sosyoekonomik sınıfları değil, aynı zamanda farklı kültürel kökenleri de bir araya getirir. Anadolu’nun dört bir yanından gelen ailelerin İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde aynı site içinde yaşaması, dini bayramların kutlanma biçimini daha çeşitli ve zengin kılar.

Örneğin, Doğu Anadolu'dan gelen bir ailenin bayram sabahı yaptığı kahvaltı ritüeli ile Trakya'dan gelen bir başka ailenin tatlı ikram geleneği, aynı apartmanın farklı katlarında yaşatılabilir. Bu durum, toplu konutlarda kültürel çeşitlilik içinde bir bayram kutlaması pratiği oluşmasına neden olur.

Ancak bu çeşitlilik aynı zamanda bazı kültürel çekinceleri de beraberinde getirir. Özellikle seküler yaşam tarzına daha yakın bireylerin dini bayramlara mesafeli durması ya da farklı mezhep pratiklerinin bir arada yaşaması, saygı ve hassasiyet temelli bir bayramlaşma kültürü oluşturmayı gerekli kılar.

Sessizleşen Bayramlar mı, Dönüşen Bayramlar mı?

Elbette, geçmişin bayram coşkusuyla bugünün site yaşantısı arasında fark var. Ama bu farkı sadece olumsuz bir değişim olarak görmek yerine, dönüşen bir kültür olarak değerlendirmek daha sağlıklı olur. Çünkü toplu konutlar, bireylerin birbirinden tamamen koptuğu değil, aksine yeni bir komşuluk ve topluluk anlayışının filizlendiği alanlar olabilir.

Bu bağlamda, toplu konut sakinlerine ve site yönetimlerine düşen görev büyüktür. Bayram günlerinin pasif biçimde kutlandığı, bireylerin sadece aile içi ilişkilerle sınırlı kaldığı bir anlayış yerine; ortak yaşam alanlarının aktif olarak kullanıldığı, çocukların, yaşlıların ve gençlerin bir araya geldiği sosyal organizasyonlar teşvik edilmelidir.

Yeni Hayatın İçinde Eski Bayramlar

Dini bayramlar, sadece birer tatil değil; aynı zamanda toplumsal bağların güçlendiği, değerlerin hatırlandığı, ortak bir kimliğin yeniden üretildiği günlerdir. Toplu konut yaşamı ise bu bayramların yeniden tanımlanması gereken ama aynı zamanda büyük potansiyel barındıran yeni sahnelerdir.

Bugün, bir apartmanın X katındaki komşunun çaldığı kapı, belki de gelecekte kurulacak sağlam bir dostluğun, bir mahalle ruhunun ilk adımı olabilir. Ve belki de sessizleştiğini düşündüğümüz bayramlar, sadece şekil değiştirerek başka bir biçimde yeniden doğar.

Kurban Bayramınız kutlu olsun.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.